Selam kızlar! Bugün konumuz miyomlar ve hamileliğe olan etkileri. Şu an miyomlarınızın olmaması, hayatının geri kalanında bu problem ile karşılaşmayacağınız anlamına gelmez. Bu sebeple miyom hakkında bilgi edinmeniz önemli bir farkındalık oluşturmanızı sağlayacaktır! 😊

Miyom, en sık görülen kadın hastalıklarından biridir. Hayatı boyunca her 4 kadından 1’inde miyom gelişir ve bu kadınların üçte birinde de sorun oluşturur. Rahim dokusundan kaynaklanan bu hastalık rahim dışına ya da içine doğru taşan iyi huylu kitleler olarak tanımlanır.

Bu oluşma nedeninin genelde genetik olduğu düşünülür. Doğurganlık çağında yaş ilerledikçe miyomlarında görülme sıklığı artabilir. Özellikle üreme döneminde ve gebelikte büyür, menopoz döneminde ise küçülür.

Miyomların büyüme eğilimi östrojen hormonuyla doğrudan ilişkilidir. Çoğunlukla net belirtiler vermeyen miyomlarda düzensiz, fazla regl kanamaları, adet sancıları, kasık ağrıları nedeniyle şüphelenilebilir.

Miyomların Gebelik ile İlişkisi

Miyomlar, genellikle kadınların çoğunda gebe kalma ve gebeliği taşıma konusunda fazla sorun çıkarmaz. Bununla birlikte rahim duvarına baskı yapan, rahim boşluğunun sınırlarını zorlayan bir miyomu olan kadında, embriyonun rahme yerleşmesinde olumsuz etkiler yapabilirler. Bu durumda miyomların uygun bir yöntemle çıkarılması gündeme gelebilir.

Rahmin kas yapısından oluştuğu bilinmektedir. Miyomlar rahmin kas tabakasından oluştuğundan, bunların gebeliğin oluşmasında olumsuz etki yapması için diğer etkenlerin araştırılması gerekir.

Miyomların her zaman belirtildiği gibi, gebeliği etkileyebilecek alanlarda yerleşmeleri, çok büyük olmaları ya da sayıca fazla olmaları gibi olumsuz etkenlerdir.

Miyomlar gebeliği nasıl engeller?

Miyomların yerleştiği yer tüplere yakın alanlarda olduğunda, tüplere baskı yapacağından buradan yumurta ve spermin geçişine engel olabilme riski bulunur. Dolayısıyla yumurta ve spermin döllenmesi de engellemiş olur.

Bu durumda hamilelik, diğer tüm şartlar sağlansa bile oluşamaz. Döllenmenin bir şekilde olması halinde, rahim iç tabakası yüzeyinde bozukluğa neden olarak burada embriyonun yapışmasına engel olabilir.

Büyüme gösteren miyomlar, rahimde genel olarak şekil bozukluğuna neden olabilir. Bu da rahim içerisinde kan dolaşımına engel olur. Bu durumların oluşması gebeliğin düşükle sonuçlanmasına sebep olabilir. Bu nedenle tekrarlayan düşük sorunu olan kadınların miyomların varlığı açısından sorgulanması tavsiye edilir.

Rahim içinde büyüyen miyom nedeniyle bebeğin gelişimine yeteri kadar yer kalmazsa, bu durumda erken dönemde yani gebeliğin gelişimine izin verilmeden erken doğum olabilir.

Bunun dışında plasentada yapışma anomalileri, fetüsün doğum yolundaki pozisyonunda anormallik ve zor doğum gibi sorunların yaşanması olasıdır.

Kısırlıkta Miyomların Rolü

Kadınlarda meydana gelen kısırlık sebeplerinin yaklaşık üçte ikisi, tüplerde meydana gelen tıkanıklıklardan kaynaklanır. Üreme organlarında rahim içine uzanan iki kanal bulunur. Bunlar rahmin sağında ve solunda yer alır. Bu tüplerde herhangi bir sebeple tıkanıklık olması, üreme sistemini doğrudan etkiler.

Miyomlar tüplere yakın alanlarda yerleşip baskı yaptığında ise, kadında tüplerin kısmen ya da tamamen tıkanmasına neden olarak gebe kalmasını engelleyebilir.

Hamilelik Öncesi Miyomu Olanlar Ne Yapmalı?

Özellikle büyük boydaki miyomlara sahip olan kadınlar, gebelik planından önce gerekli işlemleri yaptırmalıdır. Bu şekilde gebeliğin oluşması bir probleme neden olmayacağı gibi, yerleşim yerine göre riskli de olabilir.

Planlı olmayan bir gebelik durumunda ise, miyoma sahip olan kadınlar daha sıkı takip altında olmalıdır. Gebeliğin her dönemindeki ağrılar daha dikkatli ve özenle takip edilmelidir.

Dayanılmaz ağrılarda erken doğumun başlamaması için, ağrının hafifletilmesi ve rahimde olan kasılmaların azaltılması için müdahale edilmesi gerekir.

Yapılan müdahalelerin yetersiz kalması halinde, gebelik sırasında miyomun çıkarılması için ameliyat uygulanabilir. Ancak bu genellikle riskli olduğundan, ameliyatın deneyimli bir cerrah tarafından özenle yapılması, acil doğum olasılığı açısından yeni doğan ünitesi olan hastanenin tercih edilmesi gerekir.

Gebelik süresince miyomlar belirti vermeden durursa, doğum zamanı beklenir. Doğumun sezaryenle olması halinde, yüzeysel olanlar, rahmin dışında olanlar alınabilir. Fakat rahmin kas tabakasına yerleşen miyomlar, anne adayında yoğun kanamaya neden olabileceğinden fazla tercih edilmez. Bu durumda kan kaybı nedeniyle kadının rahmi alınmak zorunda kalınabilir ve kadının yaşamı riske girebilir

Hamilelik Döneminde Miyomu Olanlar Ne Yapmalı?

Miyomlar, bazı gebeliklerin düşükle sonuçlanmasına dahi neden olabilir. Riskli gebelik kategorisine giren bu durumda, en önemli durum miyomun nerede yerleşim gösterdiğidir.

Genel olarak gebelik süresi boyunca rahim içinde fazla yer tutan miyomlar, bebeğin gelişime engel olabilirler.

Bebeğin doğuma kadar beslenmesinden sorumlu plasentanın, doğum öncesinde ayrılmasına neden olarak bebeğin ölümüne hatta annenin hayati riske girmesine sebep olabilir.

Gebeliğin doğumla sonuçlanması durumunda, eğer miyomlar fazla büyümüşse sıkışmaya bağlı olarak bebeğin başı dışında poposuyla ve omuzuyla gelmesine neden olabilirler. Miyomların gebelik üzerindeki en önemli etkilerinden biri de doğumdan sonra daha yoğun kanamaya neden olmalarıdır. Miyomu ya da miyomları olan anne adaylarının doğumdan sonra kanama riski, miyomu olmayan kadınlara göre yaklaşık 6 kat daha fazladır.

Blog Yazısını Paylaşın!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir