Merhaba canlarım! Önemli bir konu üstüne değindim bugün. Biliyorsunuz ki cinsellik hayatımızda ne kadar önemli olsa da cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı bilinçlenmeliyiz ve önlem almalıyız. Bu hastalıklara karşı alacabileceğimiz en kolay yöntem korunmak! Bilinçlenmemiz için bakalım nasıl hastalıklar var görelim.
Dünyada her yıl yaklaşık 500 milyon kişide görüldüğü belirtilen cinsel ilişki nedeniyle bulaşan hastalıkların teşhisinde ve tanınmasında büyük problemler bulunmaktadır. Hiç fark etmeden yıllar boyu hastalığı taşımaktadırlar. Bunun sonucunda da hastalıklar iyice yerleşmekte ve kronikleşmektedir. Kısırlık, kronik ağrı, kronik akıntı ve hatta ölüm de oluşabilmektedir. Hastaların ancak sınırlı bir kısmında cinsel ilişkiyi takip eden dönemde ateş, akıntı, genital bölgede deride kızarıklık ve şişlik gibi belirtiler olmaktadır.
Sifiliz (Frengi)
Cinsel yolla bulaşan bir bakteri enfeksiyonudur. Hem erkekte hem kadında genital bölge, anal bölge, dudak ağız lezyonları yoluyla bulaşır. İlk dönemde bulaş alanında tek bir keskin sınırlı yara oluşup bazen bölgesel lenf bezlerinin şişmesi eşlik eder ve ihmal edildiğinde bir süre sonra kendiliğinden iyileşebilir. Ancak bu durumda bir süre sonra hastalık ikinci evreye geçmiş olur ve birçok deri hastalığını taklit eder. Bu da tanıyı ve tedaviyi geciktirir. Hastalığın üçüncü evresi ise ciddi organ hasarı yapan ve ölüme götüren evredir.
Bel Soğukluğu (Gonore)
Bir bakteri hastalığı olan gonore, daha çok genç yaşlarda görülür. Vajinal, anal veya oral yolla bulaşır. Hastalık etkeni semende ve vajinal akıntıda bulunur ama bazı hastalarda bulgu olmayabileceğinden farkına varılmadan yayılır. Hastalık cinsel yolla bulaştığından ortak kullanılan giysiler, tuvalet ortamından bulaşması olası değildir. Tanı konulduğunda antibiyotik ile kolaylıkla tedavi edilebilecekken tedavisiz kaldığında komplikasyonlara yol açabilir.
HPV Enfeksiyonu
Siğil, HPV grubunda 100 civarı alt grup barındırır. Bunların bir kısmı daha ağırlıklı olarak genital bölgeyi tercih ederek yerleşir. HPV enfeksiyonu toplumda son derece sık görülen deriden deriye direkt temas ile bulaşabilen bir virüs enfeksiyonudur. Tedavisi derideki bulguların yaygınlık, yoğunluk durumuna bağlı olarak çeşitli şekillerde (elektrokoter kriyoterapi topikal ilaç tedavisi gibi) yapılır ancak tekrarlama ihtimali hep mevcuttur.
Uçuk (HSV Enfeksiyonu)
Herpes, bulaştığında etkeni dokuda uzun yıllar kalan bir virüs enfeksiyonudur. HSV tip 1 ve HSV tip 2 olarak adlandırılan iki tipi vardır. Deri ve mukozalarda hastalık oluşabilir. Aktif olduğu dönemde deriden deriye direkt temas ile bulaşır ancak klinik belirti olmadığı dönemde dahi bulaştırıcılık riski mevcuttur. Tedavi, etkeni yok etmeye yönelik olmayıp semptom yatıştırmaya ve bulaştırıcılığı azaltmaya yöneliktir.
Molluskum Kontagiozum
Deride ortası çukur küçük kabartılar oluşturan bir virüs enfeksiyonu olan molluskum kontagiosum, cinsel yolla bulaşır ancak ortak kullanılan alanlarda da bulaşıcılık mümkündür. Virüs, enfekte bireyler ya da havlu, spor ekipmanı veya dövme aleti gibi kontamine aletlerle direkt temas sonucu bulaşır. Çocuklarda ve yetişkinlerde görülür.
Klamidya
Etkeni bakteri olan klamidya trahomatis, çok sık karşılaşılan bir enfeksiyondur. Bulgular cinsel ilişkiden 1-3 hafta sonra ortaya çıkar veya asemptomatik seyredebilir. Bulaş yolu cinsel ilişkidir. Bulgu olmadığı zaman tanı konmaz ve komplikasyonlara yol açabilir. Genelde belirti vermemesine rağmen, bazı kadınlarda hafif sarımsı akıntı, idrar yaparken yanma, sık idrara çıkma, vajinal bölgede yanma ve kaşınma, kızarıklık, şişlik, dış genital organlarda yaralar, ilişki esnasında ağrı ve anormal kanama gibi klamidya enfeksiyonuna özgü olmayan nonspesifik tabir edilen belirtiler olur. Erkeklerde ise en sık bulgu, penis akıntısı ve idrar yaparken olan yanmadır. Tanı kadın ve erkekten alınan akıntıdan etkenin izole edilmesi ile konur ve antibiyotik ile kolaylıkla tedavi edilir.
Hepatit B
Hepatit B, hepatit B virüsünün (HBV) neden olduğu ciddi bir karaciğer enfeksiyonudur. Hepatit B virüsü olan birinin kanı, açık yaraları veya vücut sıvılarıyla temas ettiğinde yayılır. Nadiren semen vajinal sıvılar, kan ve idrarla bulaşabilir. Cinsel yolla, ortak kullanılan tıraş takımları, küpe gibi araçlar veya dövme, piercing gibi işlemler sırasında, ve annede varsa doğumda bebeğe bulaşabilir. Tükürükle bulaşmadığı için yiyecek, içecek ve aynı çatal-kaşığı kullanarak geçmez. Korunma aşılanma ile olur.
Trikomanas
Etkeni bir parazit olan trikomonas vajinalis, sık görülen cinsel yolla bulaşan hastalıklardandır. Her iki cinste daha çok orta yaşta görülür. Cinsel ilişkiden 1-4 hafta sonra belirtiler idrarda yanma, gerginlik hissi ve sarı, yeşil bol akıntı ile kendini gösterir. Tanı akıntının tetkiki ile konup antiparaziter ilaçlarla tedavi edilir.
HIV-AIDS
İnsanlık tarihinin en ürkütücü infeksiyonlarından birisidir. Dünyada şu anda, 50 milyon civarında insanın bu hastalığa yakalandığı hesaplanmaktadır. En yaygın buluşma yolu, cinsel ilişkidir. Ülkemizde de, resmen bilinen hasta sayısı 3000 civarında olup, gerçek sayının bunun katkat üzerinde olduğu düşünülmektedir. Şüpheli ilişkiden 10-15 gün sonra, eğer HIV bulaşması olmuşsa, kişilerin büyük çoğunluğunda, ateş, boğaz ağrısı, boyunda şişlikler gibi belirtiler olmaktadır. Çoğunlukla bu belirtiler, bir gribal durum geçirildiği sanılarak, üzerinde durulmayan belirtilerdir. Bu dönem 2-4 haftada atlatılmaktadır. Ondan sonraki 6-10 yıl süren sessiz dönemde, hastanın önemli bir yakınması olmamakta, kendisini iyi hissetmektedir ve bir hekime başvurma gereksinimi de duymamaktadır. Ancak gerçekte bu dönemde hastalık ilerlemekte, virüsler vücutta çoğalmaya devam etmekte ve vücudun savunma hücrelerini tahrip ederek, tüketmeye devam etmektedirler. Son dönemde artık vücudun savunma hücreleri iyice azalmakta, vücudu çeşitli bakteri, virüs, mantar, parazitlerin ve kanser hücrelerinin saldırılarına karşı koruyamaz hale gelmektedirler. Bağışıklık sistemi çöken hastada, bu etkenlerin yerleşmesiyle, çeşitli infeksiyonlar bir arada gelişmekte ve hastanın ölümüne neden olmaktadırlar. Hastanın son döneminde görülen hastalıklar tablosuna, AIDS adı verilmektedir.