Merhaba güzeller💋

“Sanat, ruhu yüceltir!”

Sen hep daha iyi ol istiyorum. Sanatın sana çok iyi geleceğine eminim!

Hangi tür sanatı seviyorsun? Daha önce sanata dair neler yaptın? Devam ettirmek istediğin oldu mu? Devam ediyor musun? Devam edebilmen, başlaman için neler gerekli?

Çevrende sanat etkinlikleri düzenleniyor mu? Artık ertelemeyip etkinliklere katılmanın vakti gelmedi mi?

Sanat, insandaki güzeli sevmek ve ondan ruhi bir zevk alma duygusundan doğmuştur.

Sanat, bir duyguyu yaşayan insanın, o duyguyu bilerek ve isteyerek başkalarına aktarma olayıdır.

Sanat, insana estetik haz verip, insanı eğlendirerek onun oyalanmasını ve yaşam dersi vermesini sağlar. Bu anlamda sanatın, insanların ruhlarını yaşamın karanlıklarından kurtarıp, gerçek yaşamdan daha üstün olan ideal bir yaşam için hazırladığı söylenebilir.

Haz, insan ruhunu yüceltir ve yükseltir. Sanat, bizde en derin varlık bilinciyle en yüce duyguları ve en asil düşünceleri uyandıran, makul ve bilinçli bir yaşamın ifade edilmesidir

Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir. (M. Kemal Atatürk)

Sanatı doğru bir biçimde tanımlamak için, öncelikle sanatı bir zevk aracı olarak düşünmekten vazgeçmek ve onu insan yaşamının gereklerinden biri olarak görmek zorunludur. Bu şekilde değerlendirdiğimizde, sanatı, insanın insanla arasındaki iletişim araçlarından biri olarak görmekte sıkıntı çekmeyiz.

Dünya aydınlık olsaydı, sanat olmazdı.. Yani sanat toplumu ve insanı aydınlatan bir ışık gibidir. (Albert Camus)

Bir duyguyu uyandırmak için, o duygu önce yaşanır ve sonrasında hareketler, çizgiler, renkler, sesler ya da kelimelerle ifade edilen biçimlerle yeniden canlandırılır ve aynı duygu başkalarının da yaşaması için aktarılır. Sanat etkinliği budur.

Şu anki duygularımı paylaşmak isterim bir şiirle:

kaypak manşetler, sağır katalogları, karnaval biletleri
kendini tanımanın korkusu
sürekli bir canlı yayındasınız
girdabı olmayan yüreğin sireni duyulmaz elbet
mekanlar lunapark, hayat çarpışan otomobiller
görüntünün kumbarasında hafızanız beş kuruş
alarma yakın hiçbir kırmızıya düşmemiş yolunuz
Bindiğin düş atı yorulmuş oysa
Üstündeki binici çoktan değişti sana sormadan
Kendine uygun bir ayna bile bulamadan
Kalakalırsın baktığın boşlukta
Bakarsın baktığın kadarsın
Bundan sonrası
Geç kaldığın yerlerdeki korunma duyguna bağlı
anlarsan, anlamanın
anlamazsan, anlamamanın boşluğundasın
İşte şimdi Kırmızı!

Murathan Mungan

Blog Yazısını Paylaşın!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir